Orada, kocaman tekerlekli eski bisiklet, 60 ve 70’lerden kalma tarihi araba, hatta Harry Potter filminde kullanılmış arabayı da gördük. Çocukluğumdan kalma oyuncaklar da vardı. Öğrenciler Osmanlı döneminde yaşamış ünlü Mimar Sinan’ın simetri ve astronomi sayesinde nasıl köprüler ve camileri inşa ettiğini öğreten bir atölyeye katıldılar. Leonardo da Vinci’nin metoduyla bir köprünün inşasını da gördüler. Mutluluk ve nostaljiyle ayrıldık.
Mukaddes Yılmaz / Matematik Öğretmeni
11. sınıflarla gittiğimiz Rahmi Koç Müzesi’nde geometri konusu sanat tarihiyle harmanlanarak anlatıldı öğrencilere. Çocuklar, kendilerinin de deney yaparak gördüğü sonuçları çok iyi özümsedi. Müzede öğrencilerimizle ilgilenen rehber, “ Öğrencilerinizin bileği ve kültür seviyesi çok iyi, diğer etkinliklere de bekleriz sizleri.” diyerek uğurladı bizi.
Suna Doğanay / Edebiyat Öğretmeni
Hani insan bir objeyle kendini mazide bulur ya Rahmi Koç Müzesi de aldı beni maziye taşıdı. 1800’llerden 20’lere 70’lere şapkaları seyrederken bir İngiliz ya da Fransız film setinde hissettim kendimi. Şapkalar uzaktı belki bize; ama model evlerin içindeki yaşanmışlık, buram buram çocukluğum kokuyordu, biraz da babaannemin şefkati, dostluğu. Bisikletler, arabalar, bebek arabaları, yüzler, silüetler ve daha sayamadığımız bir dolu tarihi obje. Ve matematik atölyemizde gördük ki matematik ve tarih iç içe. Öğrencilerimiz dikkatle izledi, tarihin mimari babası Sinan’ın matematik dehasını ve Leonardo’nun yaratıcılığını bir köprü makatinde.
Güzel bir gündü; etkili faydalı anlamlı…
Tuba Cesur / Tarih Öğretmeni