Çevre/Sürdürülebilir Yaşam Kulübü öğrencileri öğretmenleri eşliğinde, Atatürk Arboretumuna bir uygulama gezisine katılmışlardır.
1949 yılında 38 hektarlık bir alanda İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hayrettin Kayacık’ın önerisi ile İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi ve Orman Genel Müdürlüğünün iş birliği ile kurulan Atatürk Arboretumunun, bu gün kapladığı alan 296 hektar kadarmış.Dünyanın değişik bölgelerinden getirilen birbirinden farklı 2000 bitki çeşidine ev sahipliği yapmaktadır. Burada, Ülkemizde doğal olarak yetişen bitkiler ve ağaçlar yer aldığı gibi ülkemizde yetişmeyen, egzotik bitkiler,ağaçlar da yer almaktadır. Bunların arasında ülkemizde yetişen Meşe ağaçları geniş yer tutarken, Lübnan Meşesi, Japon Akça ağacı, Amerikan bataklık Sevisi, Kuzey Amerika Sekoya ağacı, Huş ağacı, Avrupa’da yetişen bir çok çam türünü de görmekteyiz. Bunların arasında Ladinler, Konik Çamlar ilgi çekiciydi.
Bu kadar çok çeşidin yetişebilmesini var olan ve yaratılan Mikroklima koşulları sağlamaktadır.Öğrenciler, Arboretumda baharın gelişiyle birlikte otsu ve odunsu bitkilerde gerçekleşen değişimleri gözlemişlerdir. Özelikle Japon Akça ağacının mendili andıran çiçekleri ve Amerikan bataklık Servisinin suyun dışına çıkan kökleri ve bu köklerin havadaki azotu bağlayabilirliği büyük dikkatle incelenmiştir.Ayrıca Arboretumun kurallarından biri olan yere düşmüş kozalak, tohum ve yaprakların toplanmaması; komposta, filize dönüşmeleri, veya topraktaki canlılar tarafından tüketilmeleri doğadaki döngüye güzel bir örnek oluşturmuştur.
Her ağacın yanındaki orjinine ve özelliklerine ait bilgiler, öğrencilerin ağacı tanımalarını kolaylaştırmıştır. Rengarenk kır çiçeklerini ve ağaçların sürgünlerini dikkatle incelemişlerdir. Göl kenarında kaplumbağaları, ördekler ve kuğuları sevgiyle izlemişlerdir. Ağaçların arasındaki patikalardan tırmanarak küçük bir trekking keyfi yaşamışlardır.
Bu gezi ile öğrenciler, hem Kara hem de Tatlı su Ekosisteminin işleyişini ve barındırdıkları canlıları gözlemlemişlerdir. Doğada gözlem yaparak öğrenmenin mutluluğunu duymuşlardır.
Doğanın uyanışını ve bu uyanışın insan üzerindeki olumlu etkisini hissetmişlerdir.
Celine traking yani doğa da yürümek ekosistem aynı orjin köken yani kompost.