Saint Michel Fransız Lisesi ve Notre Dame De Sion Fransız Lisesi Çevre/ Permakültür Kulübü öğrencileri öğretmenleri eşliğinde tarım ürünlerinin sürdürülebilirliği için yaptıkları projelerden biri olan ”pamuğun yolculuğu” için Adana ilimize gitmişlerdir.
Pamuğun, doğal yetişme alanlarından biri olan bu ilimizde, geniş alanlar kaplayan pamuk tarlalarında, tarım mühendisi Kazım bey pamuk bitkisinin yetişme koşullarını ve iklimle olan ilişkisini, hasat dönemini anlatmıştır. Öğrenciler, sorularıyla pamuğun ekonomik değerini, ihraç edilip edilmediğini, pamuk bitkisinin diğer kısımlarının nasıl değerlendirildiğini öğrenmişlerdir. Tohumunun yağ üretiminde, küspesinin hayvan yemi olarak kullanılması, köklerinin ve saplarının toprağın doğal gübresi olması yani kısacası geri dönüştürülmüş olması onları mutlu etmiştir.
Öğrenciler nasıl hasat yapıldığını öğrenip, kendileride büyük bir keyifle pamuk hasadı yapmışlardır. Yoğun emek gerektiren hasadın, mevsimlik işçiler için önemli bir iş kolu olduğunu yerinde görmüşlerdir.
Hasad ettikleri pamuğu,çırçır fabrikasına götürmüş böylece yolculuğa birlikte başlamışlardır. Fabrikada liflerin tohumlardan nasıl ayrıldığını ve pamuğun elyafa dönüşüm evrelerini öğrenmişlerdir. Daha sonra pamuğun yolculuğuna devam ederek, Tekstil Fabrikasında iplik ve kumaş haline dönüşünü yani dokuma aşamalarını adım adım öğrenmişlerdir. Desen ve boyama kısmı ilgilerini çok çekmiş Kimya mühendisi Merve hanımı ve teknisyenleri soru yağmuruna tutmuşlardır.
Öğrenciler,“Bir elbisenin, bir gömleğin bu kadar çok aşamadan geçerek oluştuğunu bilmek, giysilerimizi daha dikkatli ve uzun süre kullanmamız gerektiğini düşünmemizi sağladı.” gibi cümlelerle duygularını dile getirmişlerdir.
Bu projede öğrenciler, bir endüstri ürünü olan ve ekonomide önemli bir yere sahip pamuğun, yetişme alanını, yetişme koşullarını öğrenmişlerdir. Tarladan başlayan pamuğun yolculuğuna eşlik ederek bütün üretim aşamalarını gözlemlemişlerdir.
Çevrenin Genç Sözcüleri olan bu öğrenciler, tarım ürünlerinin insan yaşamındaki önemini, çevreyi, toprağı korumanın tarımın sürdürülebilirliği için de bir zorunluluk olduğunun farkına varmışlardır. Bu çalışmaları arkadaşları ve aileleri ile paylaşarak farkındalık yaratacak ve gezegenimizin geleceğini korumada bir adım daha atmış olacaklardır.