Lasalle projeleri içerisinde geleneksel olarak her yıl İzmir Saint Joseph, Atatürk ilke ve inkılaplarını tamamen özümsemiş olan şehrin yüreği gibi sıcak bir havada bizi karşıladı.Güneş öyle güzel parlıyordu ki, geziye katılmaktan dolayı çok mutlu olan öğrencilerimizin sevincine sevinç eklendi.
Buluştuktan sonra Selçuk Müzesi’ni ziyaret ederek, çoğunlukla Efes Antik Kenti’ne ait eserleri görme fırsatı yakaladık. Hıristiyan dünyası açısından önemli bir yere sahip Meryem Ana’nın evine yaptığımız yolculuğun ardından, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Efes’e ulaştık. Efes, İlk çağın en ünlü şehirlerinden olduğu gibi günümüzde de çok önemli bir turistik alandır. Küçük Menderes nehrinin sularını boşalttığı alanın yakınında kurulmuştur. Coğrafi konumu, elverişli toprakları, Doğu’ya açılan büyük ticaret yolu oluşu, tarihe büyük kent olarak geçmesini sağlamıştır. Efes, tarihi boyunca birçok kez yer değiştirdiğinden kalıntıları da geniş bir alana yayılmıştır.Sütun başlıklarındaki İyon, Dor ve Korint tarzını bir arada görebilirsiniz. Zenginlerin yaşam tarzı, Celsus Kütüphanesi ve vazgeçilmez çeşmeler ve daha birçok buluntu bizlere oradaki yaşam hakkında fikir verdi. Bu kenti Saint Joseph öğrencileri ve öğretmenlerinin anlatımlarıyla deneyimlemek ayrıca bir keyifti.
Ardından yolumuz ismi gibi şirin bir köye, Şirince’ye düştü. Yeşil zeytinliklerin, mis kokulu meyve ağaçlarının çevrelediği tepelerin ardındaki Şirince, hareketliliğin gün boyu devam ettiği İstanbul’dan sonra tüm huzuruyla bizi karşıladı. Değişik meyve içecekleri, meşhur kumda Türk kahvesi, gözlemesi, konsept butik otelleri, dillere destan çok emek verilen Matematik Köyü, Felsefe köyü ve köye hayat veren Nişanyan Evleri ile bölgenin huzur kaynağında çok keyifli zamanlar geçirdik.
Dönüş anı gelince öğrencilerimizi hüzün kapladı.Yeni arkadaşlarından ayrılmaları çok da kolay olmadı. Bir başka eğitim gezisinde görüşmek için birbirlerine sözler vererek ayrıldılar. Öğrencilerimiz kalplerinde yeni arkadaşlarını İstanbul’a taşıdılar.