“…Oraya vurmuştu güneş.Bir de kuşların kanatlarına.Güneşin batışı çok güzel olurmuş, öyle mi?Ben hiç görmedim batışını.Doğuşunu da görmedim.Nevin diyor ki: Kuşlar bizim için yakalıyormuş güneşin son ışıklarını.Biz günbatımını onların kanatlarında görelim diye. Bu akşam yine kuşların kanadında batıyordu güneş.
” Biraz daha bakalım.”dedim.
“Olmaz!”dedi anahtarlı teyze. Biraz geç kapatsın kapıyı diye Zeynep de söyledi, ama olmazmış. Akşamı geciktirmezmiş. Sen akşamı geciktirebilir misin misin İnci?”
Bu yaşananlara tanıklık etmiş birinin ağzından o günleri yeniden dinlemek büyük keyifti. Evet, “Uçurtmayı Vurmasınlar “ kitabını incelediğimiz Hazırlık sınıflarının söyleşi konuğu Feride Çiçekoğlu’ydu.
Günümüzden çok uzakta kalan o dönem ve şartlara yabancı olan öğrencilerimiz yazarın anıları ile yolculuk ettiler o günlere.
Mimarlık doktora öğrencisi iken haksızlığın vicdanını rahatsız ettiğini,yaşanmışlıkların da kendisini tesadüfen yazmaya yönelttiğini dile getirdi.Uçurtmayı Vurmasınlar ve diğer kitaplarını da yazın hayatına böylece kazandırmış oldu.
Söyleşisini, özgürce uçan, umudun simgesi olan Uçurtmalar gibi bize bir gelecek dileyerek sonlandırdı Feride Çiçekoğlu.