Özel Saint Michel Fransız Lisesi olarak 22 Nisan Cuma günü, Cumhuriyet’imizin başlangıcı, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kuruluşunun 102. yılını kutladık.
Mustafa Kemal Atatürk’ün, bu günü çocuklara hediye etmesinden yola çıkarak biz de Mustafa Kemal’in çocukluğundan bahsetmek istedik.
İçindeki çocuğu hiç kaybetmeyen Atatürk’le ilgili, Amerikan elçiliğinde ticaret ataşesi olarak görev yapan Julien Gillespie’nin kızı Mary’nin de bir anısı vardı. Mary, henüz yedi yaşındayken Florya’da yaşadığı anıyı,elli yıl sonra 1981’de şöyle anlatmıştı:
“ Bir gün Mustafa Kemal Atatürk bizim yanımıza geldi.Babam ve orada bulunan Amerikalılar kendisini saygıyla selamladılar.Babam beni ve kardeşimi Atatürk ‘e takdim etti.Bizler küçük olduğumuz İçin O’nun büyüklüğünü kavrayabilecek durumda değildik.Bizimle oynamasını, oyuncak fincanlarımızla çay içmesini istedik, kumdan pastalar yapmıştık.Atatürk bizim oyuncak fincanlarımızı aldı, çay içer gibi yaptı, kumdan pastaları yiyormuş gibi yaptı, çok güzel olmuş diye iltifat etti.Çok sevinmiştik.Atatürk çocuklarla top oynardı, omzunda gezdirirdi.O’nu denizde yüzerken gördüğümüzde el sallardık, gel bizimle oyna diye çağırırdık. Bir defaki gelişinde ağlıyordum, niye ağlıyorsun diye sordu.Bebeğim hasta dedim.Atatürk gitti, elinde siyah çanta olan biriyle geri geldi, doktor getirdim dedi.Doktor stetoskopla oyuncak bebeğimin göğsünü dinledi, nane şekerini ilaç olarak verdi.Şimdi bu büyük adamın biz çocukları kırmadan arkadaşlık etmesini düşününce, O’na olan saygım ve hayranlığım sonsuz hale geliyor.”
Dünyada, yetim çocuklar; analı babalı ama muhtaç çocuklar; hasta çocuklar; sokaklara atılan çocuklar; hırsız çocuklar; oyundan, havadan mahrum çocuklar; dayakla büyüyen çocuklar; küçük yaşta ağır işlerde çalıştırılan çocuklar; veremli çocuklar; dilenci çocuklar; okumadan mahrum çocuklar; pislik ve sefalet içinde büyüyen çocuklar; sokaklarda yaşayan serseri çocuklar; istismar edilen çocuklar; köy çocukları, köy mektepleri; cahil anneler elinde büyüyen çocuklar gibi birçok çocuk meselesi vardır.
İşte, dünyada tek çocuk bayramı olan 23 Nisan haftasını; insanları bu meselelerle yakından ilgilendirmektir, diyerek günümüz Türkiye’sindeki çocuk sorunlarını dile getirmek ve bu sorunlara çözüm bulmak, bu bayramı anlamlı kılacaktır.