İnsan odaklı bilgi teknolojileri
Yeni teknolojiler her an ve her yerde çevremizde bulunmakta; pek çok uygulama indiren son model akıllı telefonlardan 3D yazıcılara ve hatta akıllı ev-büro sistemlerine kadar… Artık öğrencilerimiz çok genç yaşlarından itibaren sürekli gelişmekte olan bu araçlara aşinalar. Çağdaş okul bilgi teknolojilerinin bu yükselişini görmezden gelemez ve kendini klasik öğretilerle sınırlayamaz. Tam tersine, bilgi teknolojilerinden iyi bir dost, eğitim için faydalı bir model yaratması mümkün.
Pedagojik uygulamalarımıza bilgi teknolojilerinin adaptasyonu aslında bir devrim değil, öğretme sistemimizdeki bir evrimdir. Bu noktada, her zaman ve daima insani öğreti ve insani ilişki öğretim anlayışımız için temel teşkil eder. Bilgilerin iletimi ve yayılması elbette farklı aracılarla ve teknolojilerle yapılabilir ancak yüz yüze yapılan, öğretmen ve öğrenci arasındaki doğrudan iletişim hayatidir. Eğitmen öğrencilerine zaman ayıran ve onlara eşlik eden bir kişi olarak yeri geldiğinde görünmez olmayı da bilecektir: İnsani olan bilgi teknolojilerine eşlik eder.
Her öğrenci farklı şekilde öğrenir: kimi görsel bir hafızaya sahiptir, kimi ise harekete veya sese duyarlıdır. Artık pedagojik çevremizin ayrılmaz bir parçası olmaya başlayan tabletler her bir öğrencinin kendi ritmine ve kişilik özelliğine göre çalışmasına olanak sağlar: bilgi teknolojilerinin kişiye özel pedagojik yaklaşımdaki önemi budur.
Bilgi teknolojileri aracılığıyla, öğrenciye belli bir özgürlük tanınmaktadır, fakat bu pedagojik özgürlük eğitmen tarafından ona önceden sunulan hedefler karşısında öğrencinin belli bir sorumluluk almasını da gerektirir. Dolayısıyla Saint-Michel’de bilgi teknolojileri öğrencileri bilgi edinme açısından çok daha otonom hale getirebilen araçlardır: öğrencinin bilgi edinme yolunda daha aktif ve otonom bir aktör olmasına katkı sağlayan teknolojiler.