Mart ayının başında Saint-Michel Lisesi ekibi, yazar Nicolas Kempf’i misafir olarak ağırlama mutluluğunu yaşadı. Yazar, yazılarını beslemek için özümsediği İstanbul şehrinin enerjisi ve yaptığı keşifler arasında 10.sınıf öğrencilerine de bir hafta ayırdı ve onlara edebi kısa öyküler yazma çalışmalarında rehberlik etti.
Yazar tarafından belirlenen meydan okuma? İlgileri doğrultusunda cadılar ya da büyücüler hakkında hikayeler kurgulamak. Hikaye anlatma konusunda gerçek bir yeteneğe sahip olan yazar, öğrencilere hikayelerini kurgulamaları, hayal güçlerini derinlemesine incelemeleri ve üsluplarını geliştirmeleri konularında yardımcı oldu. Öğrencilerin serbest üslupla yazdıkları metinler, onlarda Fransızca yazmaya karşı büyük bir açlık duymalarına ve ayrıca inkar edilemez yeteneklerinin ortaya çıkmasını sağladı.
Hafta boyunca okulun sınıfları, öğrencilerin kafasında tek bir sorunun asılı durduğu, farklı derecelerde büyülü yaratıklarla dolu yoğun düşünme yerleri haline geldi: Bir hikayeyi kafanızın içinden boş bir sayfanın yüzeyine nasıl dökersiniz? Görünüşe göre bu edebi hayaller İstanbul’un hava durumunu etkilemeye başladı: hafta ortasında şehri vuran kar fırtınası okulu bir günlüğüne kapılarını kapatmak zorunda bıraktı.
Yazar, bitmeyen merakı ve içtenliğiyle öğrencileriyle yakın bir bağ kurmuş ve bu da onu mükemmel bir öğretmen yapmıştır.
Misafir yazarlık programını tamamlamadan önce, Nicolas Kempf, çırak yazarlardan bazılarına ödüllerini takdim etti. Bize, hangi dilde olursa olsun, dünyayı ifade etmenin yeni yollarını öğrenmekten asla vazgeçmememiz gerektiğini ve hayal gücünün “gezegen karanlığa büründüğünde” bir siper, bir ışık olduğunu hatırlattı. Dünyanın doymak bilmez gürültüsünün ortasında, sadece insan olarak kalmamızı sağlayacağını sözlerine ekledi.
Saint-Michel Lisesinde ki edebi günler, yankılanan bu sözlerle sona erdi.