11 Fen sınıfı öğrencileri olarak 8-12 Kasım 2019 tarihlerinde Paris’e gittik. Bu gezinin öncelikli amacı Paris’teki bilim ve fen alanındaki müzelere gitmek ve okulda daha önceden gördüğümüz konuları pekiştirmekti aynı zamanda Avrupa’nın merkezine gittiğimiz için kültürel olarak da bizi geliştiren bir gezi oldu. Hiçbir aksilik çıkmadan Fransa’ ya vararak başladığımız gezimizle heyecanımız gittikçe artıyordu. Geziyi bir turizm şirketiyle yapmadığımız için ulaşımımız, uçak ve otel rezervasyonlarımız tur programımız öğretmenlerimiz tarafından organize edilmişti. Bu da beş gün boyunca biz bize olmamızı ve daha samimi bir gezi olmasını sağladı ki bizce gezimizin diğer okul gezilerinden en ayırt edici ve güzel özelliklerinden biri buydu.
Gezimizin ikinci gününde Avrupa’nın en büyük bilim müzesi olan Cité des Siences a gittik. Evrim temalı bölümleri Mme. Milena, mekanik ve fizik temalı bölümleri M. Volkan açıklayarak anlattı. Okuldaki konularımızla sergi konularının doğrudan alakalı olması herkesin müzeye karşı olan ilgisini arttırdı. Müze içinde yapılan etkinliklere de katılma şansımız oldu. Ama aralarından en etkileyici olanı planetaryumda uzay ve astronomi hakkında izlediğimiz belgeseldi. O gün daha sonra, Palais de la Découvert müzesine gittik. Elektrik ve manyetizmayla ilgili olan interaktif sunumda M. Volkan’ın ve gruptaki öğrencilerin yoğun baskısıyla Melis Naz arkadaşımızın gönüllü olarak deneye katılmasını sağladık. Deneyde, Melis’ in tuttuğu demire elektrik vererek fiziksel değişimini eğlenceli bir biçimde gözlemledik. Sonra ki günlerde, Musée National d’Histoire Naturelle’ i gezdik. Dinozorlara ilgisi olan herkesin görmesi gereken bir müze. Evrim, ekoloji, insan, doğa, biyolojik çeşitlilik, botanic, toplum, zooloji, tarih ve bunun gibi alanlarda Mme. Milena’nın açıklamalarıyla detaylı bilgiler edindik. Musée des arts et de métier’ de ise, tarihteki bilimsel icatları gördük. Mühendislik, mimarlık, endüstriyel tasarım ve bilim tarihinde yapılan materyalleri çok ilgi çekici bulduk. En son ziyaret ettiğimiz müze olan Musée du Parfum’de parfümün nasıl yapıldığını ve parfümün ilk icadından şu ana kadar olan tarihsel değişimini gördük. Ayrıca, normalde parfüm kokularını denerken koku geçmişini silmek için bize koklattıkları kahve kokusunun çok doğru olmadığını çünkü kahvenin ne kadar eski kokuları silse de kendi kokusunu bıraktığını ve bu durum için en doğru sınıflandırmanın kendi derimizi koklayarak edinildiğini öğrendik. Döndüğümüzde Mme Aydan’a tüm gözlemlerimizi aktarma fırsatı bulacağımız için heyecanlıydık.
Gittiğimiz müzeler dışında Paris’in o güzel sokaklarını gezdik, Eiffel Kulesi’nin büyüleyici ışık gösterisini izledik, Champs-Elysées de alışveriş yapıp serbest zamanlarımızı güzel bir şekilde değerlendirdik. Daha sonra Herkesin çok büyük bir heyecanla beklediği Disneyland’e gittik. Hava ne kadar soğuk olduysa da bu yine de çok büyük eğlenceler yaşamamızı engellemedi. Bu beş gün için de birçok bilgi edinip kendimizi geliştirme şansı edindik. Bu geziyi mümkün kılan öğretmenlerimize ve okul müdürümüze çok teşekkür ederiz.
11-A ELİF- 11-B MAYA