Türk Dili ve Edebiyatı Zümresi’nin hazırladığı sunum ve öğrenci skeçleriyle, Türkçeye geçen Fransızca sözcükler hakkında tiyatro salonunda keyifli bir etkinlik düzenlendi. Etkinliğe 9. sınıf öğrencileri katıldı.
18. yüzyıla gelindiğinde, Fransız kültürü, dünyaya yol gösterici konuma gelmiştir. Fransız dili de yalnız diplomasinin değil, aynı zamanda bilimin, tekniğin, edebiyatın ve felsefenin «ortak dili»dir. Birçok edebiyatçı ve filozof, eserlerini Fransızca kaleme alır. Osmanlı İmparatorluğu’nun Fransa ile kurduğu ilişkiler giderek güçlenir. III. Ahmed ve III. Selim dönemlerinde Fransız kültürü, ülkemizde daha da yakından tanınmaya başlanır. Eğitim dili Fransızca olan okulların yaygınlaşmasıyla «frankofon» bir aydın kitlesi oluşur. Böylece Fransızca sözcükler Türkçeye hızlı bir şekilde girmeye başlar. Fakat, dünyanın en çok sabır, dikkat ve bilgi birikimi isteyen uğraşlarından biri de bu sözcüklerin kökenlerini doğru olarak saptayabilmektir. Bu konuda en küçük bir dikkatsizlik, bu işle uğraşanları hemen yanlışlığa sürükleyebilir. Bu bilime etimoloji adı verilir. Etimoloji, kelimelerin nereden geldiğini araştıran bilim dalıdır. Eski Yunanca «etymos» (doğru) ve «logos» (bahis) kelimelerinden meydana gelmiş olup, 19. yüzyılda bir bilim halini almıştır.
Mustafa Nihat Özön’ün 1962’de yayımladığı Türkçe’de Yabancı Kelimeler Sözlüğü’nde yaklaşık 5000 Fransızca sözcük yer alır. Güncel sayımlara göre ise, bu rakam 7000’e ulaşır. Dilimize geçen Fransızca sözcükler sıralamasında ilk sırayı «güzel sanatlar» alır. Müzik, resim, heykel, mimari, dans, tiyatro, şiir ve edebiyat; ayrıca sinema ve televizyon terimleri gelmektedir.
Kaynak: Uysal, Sami Sermet. “Türkçe’de Yaratılan ‘Fransızca’ Sözcükler Ve Türkçe’de Anlamları Değiştirilen Fransızca Sözcükler”, YKY, 2014.