11 Fen Öğrencileri Nanoteknoloji Merkezinde

20 Kasım 2018 günü 11.sınıf fen öğrencileri olarak fizik, kimya, biyoloji dersleri için ortak proje çalışması olan Nanoteknoloji hakkında araştırmalarımızın uygulamalarını görme amacıyla Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezini (SUNUM) ziyaret ettik.

 

“Performans projesi olarak Biyoloji, fizik ve kimya bilimleri ve Nanoteknoloji ilişkisini ve nerelerde kullanıldığını araştırdıktan ve temel bilgilere sahip olup öğretmenlerimize ayrı ayrı proje ödevlerimizi teslim ettikten sonra, 20 kasım günü Sabancı Üniversitesine gitmek üzere yola çıktık. ‘’Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi’’ idi rotamız!

SUNUM Binası dışarıdan çok ilginçti, kendine özel tasarımıyla hemen dikkat çekiyordu. İçeri girdiğimizde öğrendik ki, binanın genel mimarisi bir insanın hücre yapısı ile özdeştirilmişti. Girişte ilgimizi çeken dış cephe, C-60 (fulleren) yapısını temsil ediyordu. Bina 7500 metrekare büyüklükteydi. İçeride silindir yapıda iki kırmızı kolon bulunuyordu. Bu kolonlar da mimari düzeni  bozmadan altıgen karbon yapısı gibi tasarlanmıştı. Aynı zamanda içerideki merdivenler de DNA sarmalı şeklindeydi.
Binayı daha iyi gezebilmek için 15 kişilik gruplara ayrıldık. Bizim grubumuza eşlik eden rehberimiz binanın çatısına kurulu güneş panelleri sayesinde kendi enerjisinin %25’ini üretebildiğini söyledi. Kısaca, binadaki her şey bu konsept üzerine özel olarak tasarlanmıştı.
İçeride ‘Temiz Oda’ denilen büyük bir alan vardı. Burası yaklaşık 850 metrekare idi ve içerisinde 12 laboratuvarı barındırıyordu. Bir çok laboratuvarı ziyaret ettik. Temiz odada bulunan laboratuvarlara özel giysilerle girmek gerektiğinden oraları sadece dışarıdan gördük. Nanoteknolojik çalışmalar maddenin çok ufak halleriyle yapılıyor bunun için de nanometre birim olarak kullanılıyor, ki bir nanometre metrenin milyarda biri demektir. Bu sebeple çalışılan ortam çok önemli ve o yüzden her şeyden arındırılmış temiz odalar kullanılıyor.

Temiz odalar dışında da 1500 metrekare bir alana yayılmış pek çok laboratuvar bulunuyordu. Bu laboratuvarlarda multidisiplin kullanılıyordu; yani aynı anda fizik, kimya, biyoloji ve diğer birçok bilim dalından yararlanılıyordu.Burada organik, inorganik, yalıtkan, iletken ve yarı iletken malzemeleri kaplama, farklı yöntemlerle aşındırarak, birkaç nanometreden, yüzlerce mikrometreye kadar boyutta malzemeler üretiliyor, üretilen bu sistemlerin analizleri ve testleri gerçekleştiriliyor.

Bu laboratuvarlarda açıldığından beri sürdürülen toplamda 86 proje olduğunu öğrendik. Bunlardan en önemlisi bana göre kanser üzerine yürütülen çalışmalardı. Aynı zamanda yankısız odaları ve sarı odaları da gördük.

Bize rehberlik eden öğretim üyelerine sorduğumuz sorularla da aklımızda kalan soru işaretlerini çözümledik.

Proje ödevimi yapmadan önce nanoteknoloji hakkında çok bilgim yoktu. Yavaş yavaş nanoteknolojiyi keşfetmeye başladığımda teknolojinin ne kadar geliştiğini fark ettim.

Bu araştırmadan sonra SUNUM’a gittiğimizde de aynı şaşkınlık devam etti. Şaşırmam doğaldı; maddeleri ufacık halleriyle kontrol ediyor ve  yeni maddeler elde ediyorsunuz, üstelik düşünsenize bu yeni maddeler kanser tedavisinde kullanılıyor!

Nanoteknoloji çalışmalarını yakından görmek, keşfetmek gerçekten çok etkileyiciydi.
Düşündükçe size bir sihir izlenimi veriyor, ancak değil, yalnızca gelişmiş ve gelişecek bir teknoloji

 

Burcu -11A