18 Mart Çanakkale Zaferinin 109. Yıldönümü

Bugün tarihimizin onur sayfalarından biri olan Çanakkale Zaferinin 109.yıldönümünü kutluyor; bu zafer uğruna canlarını veren şehitlerimizin manevi huzurunda bir kez daha saygıyla eğiliyoruz.Siyasi tarihimizi yazanlar, Türk ulusunun kaderini tayin eden en büyük dönüm noktasının 18 Mart 1915 direnmesi olduğunu söylerler. 

Anafartalar… Savaşın kırılma noktasında yer alan iki köyümüzün ortak adıydı. Küçük Anafarta köyü. Büyük Anafarta köyü. Anafarta kelimesi, yerel ağızda “rüzgara karşı, çok rüzgar alan yer” manasına geliyordu. Anafartalar Kahramanı’nın emperyalizm rüzgarına karşı durduğu yer, coğrafyanın sözlük anlamına da tam oturuyordu. Çanakkale Zaferi, hamasetle değil… Mustafa Kemal’in analitik zekasıyla, entelektüel birikimiyle kazanıldı. 

“Sevgili ve bir zamanlar mutlu ailem,Gelibolu cehenneminden hepinize merhaba.Siz benim buraya cehennem dediğime bakmayın, burası gerçekten güzel bir yer.Savaşa aldırmadan her yanda pıtır pıtır açan kırmızı gelinciklerin neşesi, bir de Gelibolu bülbülleri…Eğer o sırada bir Türk öldürmüyor ya da Türkler tarafından öldürülmüyorsak, Gelibolu’nun muhteşem günbatımını seyrediyoruz.Bu arada sadece bakıyor, saklanıyor, ateş ediyor, düşman öldürüyor, bit ayıklıyor, çok ender olarak da uyuyorum.Gecenin orta yerinde ve aşağı yukarı aynı saatte Türk siperlerinden bir ses yükselirdi.Öyle gür, öyle içli ve dokunaklı bir sesti ki dinlemeye doyamazdık.Bu tatlı ve iç yakan nağmeler ne söylerdi, bilmezdik; fakat derinden derine etkilenirdik.” (Anzak Askeri) 

“Sevgili peder validem, babacığım, valideciğim. Arıburnu’nda ilk girdiğim müthiş muharebede sağ yanımdan ve pantolonumdan kurşun geçti, hamdolsun kurtuldum. Fakat bundan sonra gireceğim muharebelerden kurtulacağıma ümidim olmadığından bir hatıra olmak üzere şu yazılarımı yazıyorum. Şükürler olsun Cenâb-ı Hakk’a ki beni bu rütbeye kadar eriştirdi, beni asker yaptı. Siz de ebeveynim olmak dolayısıyla beni vatan ve millete hizmet etmek için ne suretle yetiştirmek mümkün ise öylece yetiştirdiniz. Cenâb-ı Hakk’a ve sizlere çok teşekkür ederim.” ( Mehmetçik)