23 Ekim Cuma günü, 9. sınıf öğrencilerimiz, okudukları Doğu’nun Limanları ( Amin Maalouf) adlı eserin çevirmeni Saadet Özen’le çevrimiçi bir konferansa katıldı. Sohbet şeklinde gerçekleşen konferansta Saadet Hanım, ilk olarak Doğu’nun Limanları’nı yayınevinin teklifiyle çevirmeye başladığını ve kitabı çevirirken çok beğendiğini söyledi.
Öğrencilerin sorularına da yer verilen sohbette Saadet Hanım, Doğu’nun Limanları’nda isyanın fotoğrafını görüp etkilenen ve isyanın tarihsel kaydını tutmaya çalışan gazeteci karakteriyle kendisi arasında bir benzerlik olup olmadığı sorusuna şu cevabı verdi: Kitabı çeviri sırasında okuduğum için beni etkilediğini söyleyemem. Çünkü çeviri yaparken, normal bir kitap gibi okumuyorum eseri. Çevirdiğim kavramların üzerine çokça düşünüyorum. Ayrıca, “çevirdim, bitti” deyip hemen yayınevine göndermiyorum. Sesli bir şekilde tüm kitabı okuyorum ve kulağımı tırmalayan bir ifade ya da bir kelimeye rastlarsam onu değiştiriyorum.
Bu cümlelerin ardından, konuşmanın seyri bir kitabın çevirisinin nasıl yapıldığı üzerine yöneldi. Öğrenciler; Saadet Hanım’a atasözlerini ve deyimleri nasıl çeviriyorsunuz, sorusunu yöneltince çeviri yapmanın yeniden yaratmak olduğunu, Türkçedeki ifadeyi çok iyi bilmek ve o çevrilemeyen ifadenin Türkçe olarak yeniden üretilmek zorunda olduğunu öğrendiler.
Saadet Hanım, sohbetin sonunda Doğu’nun Limanları için “İnsanlık 20. yüzyılda çok şey yaşadı ve bu kitap aslında bu yaşanan savaşları, mücadeleleri göz önüne getirerek bizi sarsıyor. Bence hem dünya edebiyatı için hem de Türk edebiyatı için bizi sarsan bir kitap bu. Böyle bir sarsılmaya ihtiyacımız olduğunu ve bu kitabın bunu çok iyi yaptığını söyleyebilirim.” dedi.
Sadece bir ders saati ayırmak zorunda kaldığımız bu sohbetin tadı damağımızda kaldı. Hayatın ve eğitimin normalleştiği zamanlarda yüz yüze, yeniden buluşmak dileğiyle söyleşiyi bitirdik. Doğu’nun Limanları’nı, 9. sınıf öğrencilerimizle daha farklı bir bakışla yeniden konuşabiliriz artık.