Sosyal İzolasyon Sürecinde Ruh Sağlığımız

Zorlu bir sınavdan geçiyoruz dünyaca. Koronavirüs (Kovid 19)  Dünya Sağlık Örgütü tarafından Küresel Salgın olarak ilan edildi. Ülkemiz de salgınla ilgili önlemleri almaya devam ediyor.
Virüs;  hastalığın doğası ve  alışa geldiğimiz günlük rutinlerimize, sosyal hayatımıza  olan etkileri açısından bir çok belirsizlik getirdi. Bu belirsizlik; ruhsal ve zihinsel sağlığımızı doğrudan etkilediği için, bu süreçte her geçen gün duygusal dayanıklılığımızı ve ruh sağlığımızı korumak daha da önemli hale geliyor.

 Hastalık ve sonuçlara ilişkin korkulara ek olarak günlük yaşam biçimimizde oluşan bu ani değişim ve belirsizlik bizi doğal olarak zorluyor.

 Bu süreçte özellikle Psikolojik-Duygusal dayanıklılığımızı korumak için faydalı olacağını düşündüğümüz bazı önerileri sizlerle paylaşmak istiyoruz:

  • Sosyal medya kullanım süresini kontrol altında tutmaya çalışın. Bunun için belirli süreler belirleyin ve sosyal medyaya dönmeden önce en az iki saat ara verin. 

Bilgi almak amacıyla da olsa olumsuz haberlere gereğinden fazla maruz kalmak ruhsal açıdan kötü hissetmemize sebep olur. Kaygının bulaşıcı olduğu düşünüldüğünde kişinin yakın çevresi, özellikle çocuklar ve gençler doğal olarak bu durumdan etkilenir. Sürekli sağlıkla ilgili haber kanallarını izlemek, sosyal medyadaki bilgileri sürekli takip etmek bizi ve aile üyelerini olumsuz etkileyeceğinden, sadece belirlenen zamanlarda bu yapılabilir. 

  • Pozitif Düşünün 

Salgınla ilgili sürekli olumsuz konuşmak yerine ’’Bu süreç bitecek. Tehlike ve risklerden korunmak için yapabileceklerimiz var. Uyarılar ve öneriler doğrultusunda gerekli önlemleri aldığımızda olası riskleri azaltabiliriz, evde güvenliyiz’’ mesajını vermeye çalışın.

  • Günlük Rutininiz Olsun

Günlük rutin; güven,  dayanıklılık ve ‘kontrol bende’’ duygusu sağlar ve ileriyi görebilmemiz için çok önemlidir. ‘’Günümü boşa geçiriyorum” duygusuna izin vermeyin.

 Evde belli bir düzenin ve yapılacakların planlanmış çocuklarımıza da iyi gelir ve kendilerini güvende hissederler. Bunun planlanması boşluk ve amaçsızlık duygusunu engeller ve düzen ve amaç duygusunun korunmasına yardımcı olur.

(Düzenli uyku, düzenli uyanma saati , hareket için ayrılan zaman, günlük işlerle uğraşmak, okumak, yapılacak işleri halletmek, beslenme düzeni, ailece  birlikte geçirilecek zaman….)

Günlük planınıza doğal başa çıkma yöntemlerini,  ev içerisinde size iyi gelen, yapmaktan hoşlandığınız sizi rahatlatan aktiviteleri de ekleyin. 

  • Corona ile ilgili yapılan vurguların en büyüğü, belki de bağışıklıkla ilgili. Bağışıklığımızı korumanın ve geliştirebilmenin yolu da sağlıklı beslenme, düzenli uyku, yeterli hareketten geçiyor. İsteksiz olsanız da kısa süreli basit egzersizler yapmak, moralinizi ve bağışıklığınızı güçlendirir.
  • Günü Ailece Değerlendirin 

Gün sonunda ailece günü değerlendirme toplantıları düzenleyebilirsiniz. O gün nasıl geçti? Herkesin  aklından geçenler, en çok özlenen şeyler gibi duygu paylaşımı yapılması herkese iyi gelecektir.

  • Günün belli zamanlarını aile ritüelleri oluşturmaya ve yerine getirmeye çalışın.

Hazırlık aşamasına herkesin katıldığı; yeni bir tarifin denendiği bir yemek, evin düzenini sağlamak, hep birlikte egzersiz yapmak gibi etkinlikler de olabilir bu. 

  • Mizaha Yer Verin! Mizah en iyi başa çıkma yollarındandır.
  • Şimdiye kadar günün belli saatlerinde ve belli bir düzende birlikte olduğumuz aile bireyleri simdi sürekli iç içe olmak zorunda. Bu durum ev içinde sıkıntıya ve gerginliğe yol açabilir. Bu nedenle herkesin kişisel zamanlarına da saygı duymak önemlidir.

   Ancak bu süreçte çocukların ve gençlerin odalarında, izole bir şekilde vakit geçirmelerine de izin vermeyin.

  • Çocuklara Sorumluluk Verin ve İş bölümü Yapın

Rutin ev isleri için de çocukların yaşlarına göre iş bölümü yapılmalı, çocuklara ve gençlere sorumluluk verilmelidir. Bu sorumluluklar her zaman onların hoşlarına gitmeyebilir, isteksiz olabilirler. Fakat bu sorumlulukları, birlikte tartışıp karar vererek oluşturabilirsiniz. Bu tür sorumlulukları almak çocuk ve gençlerde başarı duygusunun oluşmasını sağlar. 

  • Krizi Fırsata Çevirin

Kriz, gündelik hayatın rutinini bozma özelliğinden dolayı aynı zamanda sürdürdüğümüz rutini, zorunlu olarak sürdürdüğümüz işleri sorgulama imkânını da beraberinde getiriyor. Aslında normal koşullarda üzerinde düşünmediğimiz, düşünmeye gerek görmediğimiz, alışkanlıklarımıza ilişkin esaslı bir sorgulama, hayatın  başka türlü görülmesi, zihinsel ve eylemsel yenilenme, bazı kavramlara ( birlikte yaşama, sorumluluk alma, önceliklerimiz gibi) farklı açılardan bakma imkânı da tanıyor.  

  • Ailemizdeki İlişkileri Geliştirmeye Odaklanabiliriz. 

Günlük koşuşturma içinde çoğu zaman aile içi ilişkiye odaklanmaya fırsat bulamayız.

Biraz yavaşlamak ve farketmek aslında hepimizin ihtiyacı. Bu durumu,  sahip olduklarımızın farkına varmak, konuşmak, birbirimizin yüzüne daha çok bakmak için bir fırsat olarak görebiliriz.

Bulunduğumuz süreç gereği sosyal izolasyonun kaygı, stres ve gerginliğe sebep olması, kişinin kendini baskı altında hissetmesi çok doğal. Ancak bu dönemi, kendimize ve ailemize vakit ayırabileceğimiz bir sürece dönüştürebilirsek,  bu süreç bittiğinde ve geriye dönüp baktığımızda aslında bize kattıklarının da farkına varacağız. Artılarıyla ve eksileriyle hayatımızda tecrübe ve farkındalık olarak yerini alacak.

Hep birlikte sağlıklı günlerde buluşmak üzere…

Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Servisi